Tatlı sularda yaşayan en yırtıcı balıklardan olmalarıyla ün salan turnalar, özellikle tatlı su spin avcılarının en gözde balıklarındandır. Muhteşem renkleri, sardırganlığı, ısrarcılığı, oltadaki mücadelesi, ulaşabildiği devasa boyutları ve kolay bulunur olmasıyla her kesimden balıkçıya hitap eder. Turna avında canlı ya da ölü bir çok doğal yem kullanılmakla beraber sahte yemlerle yapılan turna avının keyfi ayrıdır. En dar su kanallarına, kıyıdaki sazlıkların, ağaçlıkların diplerine ve en sığ sulara kadar girebilen turnaları çeşitli silikon yemler, maket balıklar ve kaşıklarla kandırmaya çalışmak son derece eğlenceli bir iştir. Atıp çektiğiniz sahte yeminizi sudan çıkarmak üzereyken hemen önünüzdeki sazların dibinde gizlenen dev bir turna yıldırım gibi fırlayıp yeminizi kapabilir. O an kalp atışlarınız hızlanır, adrenalin seviyeniz yükselir, tüyleriniz diken diken olur. İşte turna avını bu kadar heyecanlı yapan da bu ani ve şiddetli saldırılardır.
Turnalar avları konusunda çok ısrarcı balıklardır. Avlarına odaklandıklarında dışarıdan gelebilecek olan hiç bir tehlikeye aldırış etmezler. Yeme saldırdığı halde yakalanmayan bir turna, sonraki atışta çok büyük ihtimalle tekrar saldırır. Sahte yemle yakaladığım turnalardan yarı yolda kurtulanların kanca yarası aldığı halde yeme saldırmaya devam ettiklerine ve tekrar yakalandıklarına defalarca kere şahit oldum. Keza misinayı kesip ağzında sahte yemle kaçan turnaların bir kaç dakika sonra kopardıkları sahte yemle birlikte tekrar yakalanmaları sık rastlanılan bir durumdur. Oltaya yakalanan turnalara daha büyük turnaların saldırması, hatta kancaya takılmadığı halde avlarını bırakmadıkları için kepçe yardımıyla suyun dışına alınmaları da bu balıkların avları konusunda ne kadar ısrarcı olduklarının ispatıdır.
Ortalama 25 yıl gibi uzun ömürlü balıklar olan turnaların 150 cm boy ve 30 kg ağırlığın üzerine çıkabildikleri bilinmektedir. Genetik anormallikler dışında erkek turnaların yaşam süresi ve maksimum boyutları dişilere nazaran daha düşüktür. Büyüme şartlarına göre değişmekle birlikte turnalar yaklaşık 2 yaşında cinsel olduğa ulaşır. Erkek turnalar için cinsel olgunluk boyutu 34-42 cm iken, dişi turnalar 40-48 cm boy aralığında cinsel olgunluğa ulaşır. İlk kez nesil yetiştirecek olan yarım kg'lik bir dişi yaklaşık 9.000-10.000 arasında yumurta bırakabilir. 5 kg ağırlığındaki bir dişinin bırakacağı yumurta miktarı ise 100.000'in üzerindedir. Yumurta sayılarından da anlaşılacağı üzere daha üretken olan anaç balıkların korunması büyük önem arz etmektedir. Yaşlı ve büyük turnaların mücadelesinin ve avcılık keyfinin de daha yüksek olduğu aşikardır. Ülkemizde çok küçük sulama barajları, göletler ve dar su kanalları gibi hassas sulak alanlarda yayılım gösteren turnaların avında yakala&bırak disiplinin benimsenmesi şattır. Turna, denize kıyısı olmayan bir çok şehir için spin yöntemi ile yakalanabilecek yegane balık olduğundan bu şehirlerde yaşayan balık tutkunlarının özellikle bu balığa sahip çıkması, geri saldıkları her balığın daha da büyümüş olarak tekrar kendilerine geleceğinin bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.
Turnalar 4 mevsim aktif olarak avlanan balıklardır. Su sıcaklığının aşırı yüksek ve aşırı düşük olduğu yaz ve kış aylarında avlanma aktiviteleri bir miktar düşse de olta ile avcılığı devam eder. Avlanma tarzları genellikle hareketsiz durarak avlarını bekleme şeklindedir. Yeşil ve dalgalı desenleri sayesinde dipteki bitkilerin arasında kamufle olup avlarının saldırı menziline girmesini beklerler. Suyun içinde kalmış ağaç dallarının, sazlıkların, nilüfer vb. su bitkilerinin çevresi turnaların gizlenmek için tercih ettiği yerlerin başında gelir. At-çek yöntemiyle avlanırken sahte yemi bu tarz yerlerin yakınından geçirmek avın verimini büyük ölçüde arttırabilir. Turna saldırıları o kadar şiddetli ve hızlıdır ki avını kapan turnanın durabilmesi için vücudunu "S" şeklinde kıvırması gerekir. Su sathına yakın mesafedeki avlara saldırdıklarında ise hızlarını alamayıp büyük bir şapırtı kopararak suyun dışına fırlarlar. Bu anlar turna hedefinde olan bir balıkçı için en heyecan verici anlardandır. Vakit kaybetmeden yemi şapırtının koptuğu yere atıp bir süre aynı bölgeyi denemek de balık yakalama şansını arttırabilir. Turnalar sadece yatarak avlanan balıklar değildir. Avlarını aramak için ciddi mesafeler katedip aktif olarak da avlanırlar. Bu sebeple turnayı sadece gizlenebileceği bölgelerin çevresinde aramak doğru değildir.
Turnalar avlarını parçalara ayırmak yerine tek parça halinde yutar. Ağızlarını çevreleyen yüzlerce içe kıvrık diş, avın kaçmasına mani olarak içeri hareketini kolaylaştırır. Esnek çeneleri ve koca ağızları sayesinde kendi gövdelerinden daha kalın avları bile yutabilirler. Büyük avları yutmaları biraz zaman alsa da nispeten küçük avları vakumlayarak tek hamlede yutarlar. Çoğu zaman at-çek avında kullanılan sahte yemlerin tamamını yuttukları için sahte yemle ana beden arasında 10-25 cm uzunluğunda çelik köstek kullanmak gerekir. Böylelikle yemin tamamını yutan turnanın dişleriyle misinayı kesmesi önlenmiş olur. Sakın bu ihtimali düşük görüp avın verimini arttırmak için çelik köstek kullanmaktan imtina etmeyin. Zira avlarına odaklanan turnalar çelik köstekten rahatsız olmaz. Zamanında aynı yanılgıya kapılıp çelik köstek kullanmadığım avlarda çok sefer misina kestirerek oltamın ucundaki balığı kaybettim.
Turnalar yamyam balıklardır. Avlarının büyük bir bölümünü daha küçük turnalar oluşturur. Küçük boydaki turnalar daha büyük turnaların avı olmamak için daha fazla beslenip bir an önce büyüme eğilimindedir. Bu nedenle boylarından beklenmeyecek bir canavarlıkla büyük sahtelere bile saldırırlar. Halk arasında çivi diye tabir edilen yavru turnalar sayıca fazla olduklarından ufak boy sahte yemlerle denendiğinde kolaylıkla yakalanabilirler. 50 cm altı turnaların mücadelesi zayıf olsa da spin ve sportif yakala&bırak avcılığının zevkini fazlasıyla yaşatırlar. Büyük turnaların mücadelesi ise serttir. Özellikle 80 cm üzeri turnalar makineden epey misina boşaltır. Kah fişekleyip, kah hareketsiz kalıp enerji topladıktan sonra mücadeleye devam ederler. Zaman zaman suyun üzerinde hareketsiz yattıktan sonra muazzam bir güçle suyun dışına fırlayıp vücutlarını silkelerler. Bu esnada misina gergin tutulursa bütün vücut ağırlıklarıyla misinaları koparabilir, kancaları açabilir ya da ağızlarını yırtarak oltadan kurtulabilirler. Aynı vücut silkeleme hareketini sudan dışarı alınmak üzereyken de sergilerler. Kepçe kullanılmadığı taktirde sudan dışarı alınma esnasında balığın kaçma ihtimali yüksektir. Kepçe bulunmadı durumlarda balığı ensesinden ya da galsamasından kavrayarak dışarı almak gerekir. Bunu yaparken turnanın jilet keskinliğindeki solungaç yarıklarından sakınılmalıdır. Aksi taktirde balığı tutan kişinin parmaklarında ciddi kesikler meydana gelebilir.
Yakala&bırak disiplininin henüz çok az sayıda balıkçı tarafından uygulandığı ülkemizde trofe boyutlara ulaşmış turnalar belli başlı meralar dışında mumla aranır haldedir. 25 yıllık uzun ömürleri ve yavaş büyüme hızları düşünüldüğünde özellikle küçük sulama barajları gibi hassas sulak alanlarda yapılan yakala&bırak harici olta balıkçılığı bile turnaların ömürlerini tamamlayarak trofe boyutlara ulaşmasına mani olmaktadır. Günümüzde trofe turna yakalama şansını arttırmak için, kısmen geniş ve korunaklı sulak alanların, insanlar tarafından ulaşılması zor, bakir bölgelerinde denenmelidir. 100 cm üzeri bir turna yakalama mutluluğuna erişmiş olan şanslı balıkçılar, turna avının gerçek zevkine varmış olan kişilerdir. Bu zevki her daim yaşamak, çocuklarımıza ve gelecek nesillere de yaşama şansı tanımak için turna gibi uzun ömürlü tatlı su balıklarının avında yakala&bırak disiplininin önemini anlamalı ve bir an önce uygulamaya geçmeliyiz.