2 Mart 2013 Cumartesi

Lüfer ve Levreğin Hikayesi

Lüfer ve levrek, denizlerin iki yakışıklısı, yere bakan yürek yakan iki soylu delikanlı. Genç kızların ilk bakışta aşık olduğu ama cesaret edip de yanlarına yaklaşamadığı, hislerini açamadığı cinsten yakışıklılar. Lüfer ve levreğin yakışıklılığı dillere destandır. Evvela bu iki yakışıklının da fizikleri mükemmeldir.



Lüfer öyle aman aman heybetli, iri yarı değildir ama son derece atletik bir vücuda sahiptir. Çeviklik ve sürat konusunda pek az rakibi vardır. İlk bakışta atletizmin birçok branşına ya da pentatlona yatkın olduğu izlenimi verir. Lüferle kavga etmek yürek ister. Hızı ve çevikliği sayesinde kendinden çok daha kalıplı olanları bile kolaylıkla alaşağı edebilir. Alt çenesi ilerde olduğundan suratı biraz asıktır ama bu ona ayrı bir hava katar.

Levrek ise heybetlidir. İri ama şekilli fiziğiyle vücut geliştirmecileri andırır. Levreğin en yatkın olduğu spor güreştir. Çeviklikten çok kaba kuvvetine güvenir. Lüfere nazaran daha sakin gözükse de levreğe bulaşmak da intihar etmekle eş değerdir. Kaba gücünün yanında gerektiğinde cüssesinden beklenmeyecek şekilde hızlı hareket edebilirse de bu hızını lüfer kadar uzun süre muhafaza edemez. Levreğinki ani bir patlayıcı güçtür. Lüferi maraton koşucusu olarak düşünürsek levrek 100 m koşucusu gibidir. Kalıbına uygun şekilde iri ve kemikli yüzü yakışıklılığının tamamlayıcısıdır. Lüfer kadar asık suratlı değilse de çok güler yüzlü olduğu söylenemez. Yüz ifadesi daima vakur ve ciddidir.




Bu iki yakışıklıya yaklaşmak çok tehlikelidir. Yakışıklı olmalarına yakışıklıdırlar ama karakterleri kötüdür. Acımasız, gaddar ve zalimdirler. Suç işlemek doğalarında vardır. İç güdüsel olarak sürekli suç işleme eğilimindedirler. Sabıkaları bir hayli kabarıktır. Lüfere de levreğe de asla güven olmaz.

Lüferin suçla tanışması çocukluk yıllarına dayanır. Daha ufacık bir çocukken mahalle aralarında oynayan öteki çocuklara ettikleri lüferin gelecekte ne denli bir canavara dönüşeceğinin göstergesidir. Her çocuk biraz yaramazdır ama çocuk lüferlerin yaptıkları yaramazlık sınırlarının çok ötesindedir. Diğer çocuklarla iletişimleri: vur, kır, parçala, oyunlarını boz temeline dayanır. Bu yaşlarda henüz yetişkinlerin huzurunu kaçıramasalar da mahalle aralarında oynayan çocuklara tam anlamıyla terör estirirler. Yaşları ilerledikçe, işledikleri suçların oranı ve şiddeti de artar. Her geçen gün daha korkusuz, gözü kara ve saldırgan olurlar. Büyüyüp güçlendikçe, hızlandıkça, dövüş kabiliyetleri arttıkça, kurbanlarını seçtikleri hedef kitlesi de genişler. Akranlarıyla bir araya gelip mahalle aralarından ayrılarak, merkezden uzak banliyölerde büyük çeteler, suç örgütleri oluştururlar. Bu örgütler her biri ölüm makinesine dönüşmüş yüzlerce, hatta binlerce lüferden oluşabilir. Göçebe hayatı yaşayan bu çeteler bulundukları yerlerin şehir merkezlerine sürekli saldırılar düzenleyerek eşkıyalık yaparlar. Bazen bu saldırılar o kadar ani ve şiddetlidir ki, gözü dönmüş lüfer çeteleri, saldırdıkları köy ve kasabalarda tek bir canlı kalmayana dek önlerine çıkan her şeyi yok ederler.




Levreğin çocukluk yılları ise masumdur. Onun çocukluğu da diğer çocuklarla birlikte mahalle aralarında oyun oynamakla geçer. Çocukluktan delikanlılığa geçerken yavaş yavaş suça meyletmeye başlasa da kimseyle sorun yaşamadan normal bir çocukluk geçirmiş olduğundan herkesin güvenini kazanmış olmanın rahatlığıyla elini kolunu sallayarak mahalle aralarında dolaşmaya devam eder. Seçtiği kurbanlarını sinsice takip edip boş bulundukları bir anda saldırır. Her şey saniyeler içinde olup biter. Olan bitenden kimsecikler haberdar olmadığı için levrek yine gönül rahatlığıyla mahalle aralarında dolaşmaya devam eder. İşini temiz yaptığından lüfer gibi, dağlarda, banliyölerde saklanmak zorunda değildir. Şehir dışına pek nadir çıkar.



Bu iki yakışıklı suç makinesi aslında apayrı dünyaların adamlarıdır. Yaşam alanlarından davranış şekillerine kadar bir çok yönden farklılık gösterirler. Lüfer ve levreğin suç işleme şekilleri bile birbirinden farklıdır. Örneğin lüfer sadisttir. Kurbanlarını öldürmeden önce keser, doğrar, parçalara ayırır. Levreğin kurbanlarına uyguladığı ölümse ani, acısız ve çabuktur. Lüfer yaramazdır, levrek uslu. Lüfer hiperaktiftir, levrek ağırbaşlı. Lüfer serseridir, levrek kabadayı.

Kural tanımayan bu iki asi yüzünden sokaklar hiç bir zaman güvenli değildir. Lüfer ve levreğin gazabından korunmak için gece gündüz tetikte olmak gerekir. Toplumun huzurunu kaçıran bu azılı katillerin yakalanıp cezalandırılması için  balıkçı adı altında özel harekat  timleri  oluşturulmuştur. Balıkçı timlerinin görevi her türlü suçla mücadele ederek suçluları yakalayıp adalete teslim etmektir. Balıkçıların mücadele etmek zorunda olduğu binbir türlü suçlu arasında en sabıkalı ve arananlar listesinin başında olanları şüphesiz lüfer ve levrektir. Cefakar balıkçı timleri gece gündüz, sıcak soğuk, yağmur çamur demeden lüfer ve levek peşinde koşarlar. Görev aşkıyla dolu bazı balıkçılar kendilerini adeta birbirinden azılı bu iki suçluyu yakalamaya adamıştır. Onlar için lüfer ve levreğin yakalanarak cezalandırılması görevden çok bir tutkudur. Kimi geceler rüyalarında bile lüfer ya da levreği kovaladıkları olur. Ama lüfer ve levreği yakalamak sanıldığı kadar kolay değildir.







Farklı savunma stratejileri ve savaş kabiliyetleriyle donanmış bu iki suçlunun hakkından ancak tecrübeli balıkçılar gelebilmektedir. Lüfer ve levreği  yakalamak gayesinde olan bir balıkçının öncelikle lüfer ve levreği çok iyi tanıması ve her ikisi için ayrı stratejiler uygulaması gerekir.

Lüfer saldırıları genellikle toplu ve ses getiren eylemler olmasına rağmen lüfere suç üstü yapmak o kadar kolay değildir. Lüferin sürati ve hızlı yer değiştirme yeteneği çoğu zaman balıkçı timleri gelmeden izini kaybettirmesini sağlar. Balıkçılar olaydan kısa bir süre sonra olay mahalline geldiğinde perişan halde etrafta kaçışan masum vatandaştan başka kimseyi bulamayabilirler. Lüferi yakalayabilmek için balıkçıların doğru zamanda doğru yerde olması ve her zaman uzun bir kovalamacaya hazır olması gerekir. Başarılı bir balıkçı doğru zamanda doğru yerde bulunup hızlı hareket edebildiği taktirde büyük bir lüfer çetesinin bir çok üyesini yakalayarak çeteyi ciddi kayıplara uğratabilir. Çok tehlikeli ve saldırgan olan lüfer yakalandığında genellikle balıkçılara mukavemet gösterir. Zapt etme esnasında tedbirsiz davranan balıkçının yaralanması işten bile değildir.

Lüferin aksine levrek olay mahalinden çok uzaklara kaçmak yerine bulunduğu yerde gizlenmeyi tercih eder. Levrek takibinde olan bir balıkçı tıpkı bir dedektif gibi sabırlı ve gizli hareket etmelidir. Başarılı bir levrek avcısı levreğin zekasının hafife alınmaması gerektiğini bilir. Daima gururlu ve vakur yaşamış olan levrek balıkçıyla karşı karşıya geldiğinde kaçmaya yeltense bile kaçamayacağını anladığı anda teslim olur. Yakalandıktan sonra cezasını çekmeye hazırlanırken bile ağırbaşlı, karizmatik halinden asla ödün vermez.

Lüfer de levrek de yıllar yılı peşlerinden koşan, hayallerini süsledikleri balıkçıya teslim olmaktan dolayı asla üzüntü duymaz. Yeter ki kaybettikleri savaş adil ve onurlu bir şekilde sürmüş olsun.

3 yorum:

  1. bu nasıl bir anlatımdır,her satırı muhteşem,okurken balık yazısı diye başlıyorsun bi anda cocukluguma gitmiş buluyorum kendimi zaman zaman gülümsüyorum,bazen vay be dediğim yerler oldu,yani korku filimi yazsan okuyan KORKMADAN !! zevkle okur,ne diyim eline kalemine sağlık, :)

    YanıtlaSil